transgress, break (a law); desecrate; attack or disturb violently; rape

الإنجليزية - التركية

تعريف transgress, break (a law); desecrate; attack or disturb violently; rape في الإنجليزية التركية القاموس.

المصطلحات ذات الصلة

violate

{f} ihlal etmek

Size kuralları ihlal etmek için izin verilmez. - You are not allowed to violate the rules.

violate

{f} -in ırzına geçmek, -i kirletmek, -e tecavüz etmek: violate

violate

{f} ihlal etmek, bozmak, çiğnemek: violate an agreement bir anlaşmayı bozmak

violate

{f} tecâvüz etmek

violate

bozmak

violate

göğmek

violate

saygısızlık etmek

violate

ırzına geçmek

violate

ihlal et

Biz sigorta şirketine poliçemizin şartlarını ihlal ettiği için dava açtık. - We sued the insurance company because it violated the terms of our policy.

Tom yasaklama emrini ihlal etti. - Tom violated the restraining order.

violate

tecavüz etmek

violate

{f} çiğnemek

violate

violatortecavüz eden kimse

violate

tionihlâl

violate

tecavüz traffic violation trafik düzenini bozma suçu

violate

hürmetsizlik etmek

violate

{f} tutmamak (söz)

violate

ırzına tecavüz etmek

الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف transgress, break (a law); desecrate; attack or disturb violently; rape في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

{f} violate

الواصلة

transgress, break (a law); desecrate; at·tack or dis·turb violently; rape