NASA'nın Mars gezicisi bir nehir yatağının izlerini keşfetti.
- NASA's Mars rover discovered traces of a river bed.
Bu güvenlik sistemi çalışanların hareketlerini gittikleri yerde izlemelerine izin verir.
- This security system allows us to trace employees movements anywhere they go.
Bu güvenlik sistemi çalışanların hareketlerini gittikleri yerde izlemelerine izin verir.
- This security system allows us to trace employees movements anywhere they go.
Polis her yere baktı ve Tom'la ilgili hiçbir iz bulamadı.
- The police looked everywhere and could find no trace of Tom.
Ondan tek bir iz bulmadık.
- We didn't find a single trace of it.
Polis kimsenin izlerini bulmadı.
- The police didn't find anyone's traces.
Onda kötülüğün zerresi bile yoktu.
- There was no trace of evil in her.
Your cell phone company can put a trace on your line.
... All of that can eventually traced down to physics. ...
... all of it can be traced to the work of a physicist. Including computers, also biotechnology. ...