tozu

listen to the pronunciation of tozu
التركية - الإنجليزية

تعريف tozu في التركية الإنجليزية القاموس.

toz
powder

There was some kind of white powder on the floor. - Yerde bir tür beyaz toz vardı.

Powders of aluminium, magnesium, silicon, etc. explode. - Alüminyum, magnezyum, silisyum vb. tozları patlayıcıdır.

toz
dust

Just how well can masks block the, even smaller than pollen, yellow sand dust? I think it much more of a nuisance than pollen. - Maskeler sarı kum tozunu,polenlerden dahada küçük,ne kadar iyi engelleyebilir?Sanırım o polenden oldukça daha fazla bir baş belasıdır.

We need to dust the desk. - Masanın tozunu almamız gerekir.

tozu bastırmak
settle the dust
tozu dumana katmak
rise clouds of dust
tozu dumana katmak
kick up a dust
tozu dumana katmak
a) to rise clouds of dust b) to kick up a dust
tozu dumana/toprağa katmak/karıştırmak
1. to run, raising a cloud of dust. 2. to kick up a dust, cause a commotion, make an uproar, raise a ruckus
tozu gidermek
settle the dust
toz
dirt
bronz tozu
(Sanat) bronze powder
deri tozu
(Tıp) cutaneous powder
kahve tozu
coffee powder
kemik tozu
(Kimya) bone ash
kulak tozu
(Tıp) ear powder
melek tozu
(Tıp) angel dust
mermer tozu
(İnşaat) marble powder
metal tozu
metal powders
peksimet tozu
(Gıda) bread crumbs
peynir altı suyu tozu
whey powder
temizleme tozu
cleaning powder
temizlik tozu
cleaning powder
testere tozu
sawdust
toz
silt
toz
in powder form
toz
substance
toz
powdered

Do you have any powdered milk? - Hiç süt tozun var mı?

toz
(Argo) heroin
toz
(İnşaat) particle

Tom hadn't cleaned his keyboard for months, and it was clogged with dust, food particles, and God knows what else. - Tom aylardır klavyesini temizlememişti, ve o tozla, gıda parçalarıyla ve Allah bilir başka neyle dolmuştu.

toz
snow
yumurta tozu
egg powder
kabartma tozu
Baking powder, effervescent powder
toz
dust to
toz
to dust
çiçek tozu
pollen
şap tozu
alum powder
altın tozu
gold dust

Tom had several bags of gold dust in the trunk of his car. - Tom'un arabasının bagajında birkaç altın tozu torbası vardı.

alüminyum tozu
aluminium powder
ağartma tozu
bleaching powder
burun tozu
(Tıp) nasal powder
bıçkı tozu
sawdust
cennet tozu
coke
cila tozu
putty powder
davul tozu, minare gölgesi
(Konuşma Dili) imaginings, impossible things
demir tozu
iron filings
demir tozu
iron sand
demir tozu
iron filing
demir tozu
ferrate
demir tozu
(Eczacılık) iron fillings
diş tozu
tooth powder
dover tozu
(Tıp) dover powder
eğe tozu
file dust
fiber tozu
fibrous dust
fren tozu
(Otomotiv) brake dust
hollanda tozu
(Kimya) dutch powder
kabartma tozu
effervescent powder
kabartma tozu
baking powder

In order to make this cake you need baking powder and unsalted butter. - Bu keki yapmak için kabartma tozu ve tuzsuz tereyağına ihtiyacın var.

kalıp tozu
moulding powder
kalıplama tozu
moulding powder
kasarlama tozu
bleaching powder
kaya tozu
rock flour
kaynak tozu
welding flux
kaynak tozu
brazing compound
kaynak tozu
welding compound
kaynak tozu
welding powder
kiremit tozu
mortar made of brick dust and lime
kiremit tozu
(İnşaat) brickdust
kok tozu
coke breeze, coking duff
krema tozu
custard powder
kurşun tozu
blacking
kurşun tozu
black lead
kuvars tozu
quartz powder
kömür tozu
coaldust
kömür tozu
coal dust
kömür tozu
slack
kömür tozu
culm
lağım tozu
boring dust
limonata tozu
sherbet powder
maden tozu
metal powder
mantar tozu
cork dust
maya tozu
baking powder
maya tozu
yeast powder
mazı tozu
tannin
minare gölgesi, davul tozu
(Konuşma Dili) 1. things that aren't worth a bean. 2. imaginary things, nonexistent things
mürekkep kurutma tozu
pounce
oral süspansiyon tozu
(Tıp) powder for oral suspension
oral çözelti tozu
(Tıp) powder for oral solution
parlatma tozu
plate powder
parlatma tozu
polishing powder, putty powder
sabun tozu yapma
built soap powder
saman tozu
chaff
süt tozu
powdered milk, dried milk
taş tozu
stone dust, rock dust
tebeşir tozu
(boya) whiting
test tozu
test dust
testere tozu kurutması
sawdust drying
toz
dust; powder; heroin, snow, angel powder; powdered, in powder form
toz
slang heroin, skag, junk
toz
granulated
toz
(hayvan) farina
toz
powdered, (something) which is in powdered form: toz altın gold dust. toz boya powder paint. toz biber ground pepper
toz
sweepings
toz
dusty

Tom found a dusty box full of photos in his grandfather's attic. - Tom büyükbabasının tavanarasında fotoğraflarla dolu tozlu bir kutu buldu.

I like walking on dusty and rocky trails. - Tozlu ve kayalıklı yollarda yürümeyi severim.

turba tozu
peat dust
yün tozu
flocks
yün tozu
flock
yıldız tozu
star dust
zımpara tozu
emery powder
çamaşır tozu
washing powder
çinko tozu
zinc dust
çiçek tozu
farina
çiçek tozu
dust
çiçek tozu borusu
(Botanik, Bitkibilim) pollen tube
çiçek tozu kesesi
(Botanik, Bitkibilim) pollen sac
şerbet tozu
sherbet powder
التركية - التركية

تعريف tozu في التركية التركية القاموس.

Oltu tozu
Pire otunun kurutulup toz hâline getirilmesiyle pire öldürücü olarak kullanılan toz
Toz
(Osmanlı Dönemi) ACAC
Toz
(Osmanlı Dönemi) UKUB
Toz
(Osmanlı Dönemi) NAK'
Toz
kubar
Toz
(Osmanlı Dönemi) GUBAR
Toz
(Osmanlı Dönemi) KATERE
Toz
(Osmanlı Dönemi) MENİN
Toz
(Osmanlı Dönemi) REHEC
Toz
(Osmanlı Dönemi) RİG
Toz
(Osmanlı Dönemi) ASAR
Toz
(Osmanlı Dönemi) AKUB
Toz
(Osmanlı Dönemi) HEBVE
Toz
(Osmanlı Dönemi) ŞEAS
Toz
(Osmanlı Dönemi) UCACET
bıçkı tozu
Doğramacılıkta bıçkıdan çıkan ve çoklukla yakacak olarak kullanılan toz ve talaş
davul tozu
Gerçekleşmesi imkânsız olan durumlar için kullanılır
kabartma tozu
Pasta, çörek vb. hamur işlerinde kabarmayı sağlayan toz, sodyum bikarbonat
kurtayağı tozu
Kurtayağının sporlu başaklarından elde edilen, hekimlikte kullanılan sarı bir toz
limon tozu
Sitrik asit
sabun tozu
Toz durumunda olan sabun
süt tozu
Özel yöntemlerle kurutularak toz durumuna getirilen ve sulandırılarak kullanılan süt
toz
"- Mal. Toz durumunda olan
toz
Çok küçük ve hafif parçacıklara bölünmüş toprak
toz
Toz durumunda olan
toz
bakınız Töz. Çok küçük ve hafif parçacıklara bölünmüş toprak: "Bu talihsiz taşra kentinde, yolun iki yanındaki yeşilleri tozdan yitmiş ağaçlara bakmak insanı daha bir yalnız kalmışlık duygusu içinde bırakıyor."- R. N. Güntekin. Çok küçük parçacıklara bölünmüş olan herhangi bir madde: "Bak gene bir tutam saçak tütün kalmadı. Bana yalnız tozları kalıyor
toz
Çok küçük parçacıklara bölünmüş olan herhangi bir madde
toz
bakınız: Töz
zımpara tozu
Taş kesme çarklarının üzerine yapıştırılan maden tozu
çiçek tozu
Çiçekli bitkilerde erkek organın başçığında bulunan döl hücresi, polen