I don't like high-heeled shoes.
- Yüksek topuklu ayakkabıları sevmem.
She wears high heels to make herself look taller.
- O kendini daha uzun göstermek için yüksek topuklu ayakkabılar giyiyor.
The dog was walking at his heels.
- Köpek topuklarının üzerinde yürüyordu.