topuk

listen to the pronunciation of topuk
التركية - الإنجليزية
heel

He showed his heels to us. - O topuklarını bize gösterdi.

She was wearing a short skirt and high heels. - O, kısa bir etek ve yüksek topuklu ayakkabı giyiyordu.

(Jeoloji) buttress
toe
bar (at the mouth of a river); sandbar, shoal
heel (of a foot, shoe, or stocking)
heel of the foot
heel of
pillar
(Anatomi) calx
topuk kemiği
ankle bone
topuk kemiği
astragalus
topuk kılları hayvan
fetlock
topuk tabanlılar
(Hayvan Bilim, Zooloji) tylopoda
topuk alma
pillar extraction
topuk astarı (ayakkabı)
heel liner
topuk dairesi
toe circle
topuk dairesi yenilmesi
toe circle failure
topuk drenajı
(İnşaat) toe-drain
topuk drenajı
counterdrain
topuk dreni
toe drain
topuk duvarı
toe wall
topuk duvarı
foot wall
topuk eklemi
fetlock
topuk eklemi
(at) fetlock joint
topuk kayması
slope failure
topuk kayması
toe failure
topuk kemiği
anat . anklebone, talus
topuk kemiği
heel bone
topuk kemiği
calcaneus
topuk kemiği ile ilgili
(Tıp) calcaneal
topuk kirişi
hamstring
topuk kirişi
(Tıp) achilies tendon
topuk kirişini keserek sakatlamak
hamstring
topuk koruma
(Askeri) toe protection
topuk koruma bloğu
(Askeri) toe-protection block
topuk kılları
(hayvan) fetlock
topuk pası vermek
heel
topuk takmak
heel
topuk taşı
heel stone
topuk yenilmesi
toe failure
dolgu topuk
wedge
Topuk dikeni
(Tıp, İlaç) calcaneal spur
Topuk dikeni
(Tıp, İlaç) epin calcanei
apartman topuk
platform
apartman topuk
platform sole
ince topuk
stiletto
ince topuk
spike
ince topuk
stiletto heel
iğne topuk
stiletto heel
iğne topuk
wedge heel
iğne topuk
stiletto
kumsal sığlık-topuk
(Askeri) sand bank
sivri topuk
wedge heel
yüksek topuk
high heel

She's wearing high heels. - O yüksek topuklu giyiyor.

Tom doesn't like girls who wear high heels. - Tom yüksek topuklu ayakkabı giyen kızları sevmez.

التركية - التركية
Ökçe
Ayağın toparlakça olan alt bölümü: "Topuklarına kadar uzun saçları vardı."- M. Ş. Esendal. Ökçe: "Sıska kız, alışık olmadığı yüksek topuklarla yürümeğe çalışıyordu."- Ç. Altan
Ayağın toparlakça olan alt bölümü
insanda, baldırın arka kısmındaki kas grubunun, ayakla birleştiği yuvarlakça bölüm
Belli bir amaçla kazılmaksızın asıl yerinde bırakılan kömür bloku veya cevher kütlesi
Denizdeki lokal sığlıklar
tad
topuk gazı
(Biyoloji) Araba ile yokuş yukarı kalkış yaparken,arabayı geriye kaydırmadan kalkış yapmayı sağlayan yöntem
topuk demiri
Kapı menteşelerinin altta kalan erkek bölümü
topuk kemiği
Ayağın alt ve arka kısmında bulunan kemik
topuk
المفضلات