One of the biggest problems in our modern society is that the people don't see the world as I do.
- Modern toplumun en büyük sorunlarından biri, insanların dünyayı benim gibi görmemeleri.
He's what society calls a real lover of music.
- O, toplumun müziğe âşık dediği kişidir.
We live in a global community.
- Global toplumun bir parçasıyız.
Tom's sentence was 25 hours of community service.
- Tom'un cezası 25 saatlik toplum hizmetiydi.
We're pretty proud of what we do in the community.
- Toplumda ne yapacağımız hakkında oldukça gururluyuz.
He sacrifies himself for the community.
- O, toplum için kendini kurban ediyor.
Tom majored in sociolinguistics.
- Tom toplum dilbiliminde ihtisas yaptı.