Last night, Mr. A called me up to say he couldn't attend today's meeting.
- Dün gece Bay A bugünkü toplantıya katılamayacağını söylemek için beni aradı.
Shall we start the meeting now?
- Toplantıyı şimdi başlatalım mı?
He never goes to an assembly.
- O asla toplantıya gitmez.
She took part in the assembly.
- O, toplantıda yer aldı.
Tom doesn't enjoy family gatherings very much.
- Tom aile toplantılarını fazla sevmiyor.
We exchanged phone numbers at the end of the gathering.
- Toplantı sonunda telefon numaralarını değiştirdik.
The therapy is in session.
- Terapi toplantı halinde.
They called a special convention.
- Onlar özel bir toplantıya çağırdılar.
I will not be able to participate in the company meetings in May as I will be traveling in Asia during that time.
- O süre boyunca Asya'da seyahat ediyor olacağımdan mayıstaki şirket toplantılarına katılamayacağım.
He attended the meeting as our company representative.
- O bizim şirket temsilcimiz olarak toplantıya katıldı.
Tom went to his high school reunion last week.
- Tom geçen hafta lisesinin anma toplantısına gitti.
We fixed the date for our class reunion.
- Mezunlar toplantısı için tarih tespit ettik.
I'm going to a conference next week.
- Önümüzdeki hafta bir toplantıya gideceğim.
I attend scientific conferences.
- Bilimsel toplantılara katılırım.