toplamının

listen to the pronunciation of toplamının
التركية - الإنجليزية
the sum of
toplam
total

Tom calculated that the total would be over 900 dollars. - Toplamın 900 doların üzerinde olacağını hesapladı.

Tomorrow's total eclipse of the sun will be visible from the southern hemisphere. - Yarının toplam güneş tutulması, güney yarımküreden görünür olacaktır.

toplam
{i} sum

The sum of two plus three plus four is nine. - 2+3+4' ün toplamı dokuzdur.

Tatoeba: Because a language is more than the sum of its words. - Tatoeba: Çünkü bir dil sözcüklerinin toplamından daha fazladır.

toplam
{i} whole

The whole is greater than the sum of the parts. - Bütün, parçaların toplamından daha büyüktür.

toplam
{i} amount

What's the total amount of the bill? - Hesabın toplam tutarı nedir?

What is the total amount of money you spent? - Harcadığın toplam para miktarı nedir?

toplam
grandtotal
toplam
gross
toplam
toto
toplam
(Ticaret) bulk
toplam
total amount
toplam
count

He travels about the world gathering facts about little known countries. - O, az bilinen ülkeler hakkındaki gerçekleri toplamak için dünyayı dolaşıyor.

The total population of the country is 300 million. - Ülkenin toplam nüfusu 300 milyondur.

toplam
totality
toplam
totals
toplam
summed
toplam
(Ticaret) over-all
toplam
in all

There were fifty persons in all. - Toplam olarak elli kişi vardı.

We are eleven in all. - Toplam olarak on bir kişiyiz.

toplam
total of
toplam
(İnşaat) additive
toplam
(Bilgisayar) count of
toplam
total sum
toplam
number

He's not smart enough to add numbers in his head. - Kafasından toplama yapabilecek kadar zeki değildir.

The members numbered thirty, all told. - Toplam olarak otuz üye vardı.

toplam
aggregate
toplam
overall
toplam
the total
toplam
combination
toplam
(Matematik) total
toplam
tot

Tomorrow's total eclipse of the sun will be visible from the southern hemisphere. - Yarının toplam güneş tutulması, güney yarımküreden görünür olacaktır.

Tom calculated that the total would be over 900 dollars. - Toplamın 900 doların üzerinde olacağını hesapladı.

toplam
total, overall, in all; total, aggregate
toplam
total , sum
toplam
summation
toplam
muster
toplam
gross (as opposed to net); overall: toplam verim overall efficiency
toplam
concentrate
التركية - التركية

تعريف toplamının في التركية التركية القاموس.

Toplam
(Hukuk) YEKÜN
Toplam
mecmu
Toplam
yekûn
toplam
Toplama işleminin sonucu, mecmu, yekûn
toplamının
المفضلات