تعريف toplam في التركية الإنجليزية القاموس.
- total
The total comes to 3,000 yen.
- Toplam 3000 yene varıyor.
What is the total number of students?
- Öğrencilerin toplam sayısı nedir?
- {i} sum
Tatoeba: Because a language is more than the sum of its words.
- Tatoeba: Çünkü bir dil sözcüklerinin toplamından daha fazladır.
The square of the hypotenuse is equal to the sum of the squares of the other two sides.
- Hipotenüsün karesi diğer iki kenarın kareleri toplamına eşittir.
- grandtotal
- gross
- toto
- (Ticaret) bulk
- total amount
- count
He travels about the world gathering facts about little known countries.
- O, az bilinen ülkeler hakkındaki gerçekleri toplamak için dünyayı dolaşıyor.
The total population of the country is 300 million.
- Ülkenin toplam nüfusu 300 milyondur.
- totality
- totals
- summed
- (Ticaret) over-all
- in all
Our school has twenty-four classes in all.
- Okulumuz toplam olarak yirmi dört sınıfa sahiptir.
There were fifty persons in all.
- Toplam olarak elli kişi vardı.
- total of
- (İnşaat) additive
- (Bilgisayar) count of
- combination
- amount
Our total debts amount to ten thousand dollars.
- Bizim toplam borcumuz on bin dolar tutuyor.
What is the total amount of money you spent?
- Harcadığın toplam para miktarı nedir?
- (Matematik) total
- tot
Tomorrow's total eclipse of the sun will be visible from the southern hemisphere.
- Yarının toplam güneş tutulması, güney yarımküreden görünür olacaktır.
How much money did you spend in total?
- Toplamda kaç para harcadın?
- total, overall, in all; total, aggregate
- total , sum
- summation
- whole
The whole is greater than the sum of the parts.
- Bütün, parçaların toplamından daha büyüktür.
- muster
- (Hukuk) aggregate
- gross (as opposed to net); overall: toplam verim overall efficiency
- total sum
- number
Adding up numbers is very uplifting.
- Sayıları toplamak çok mutlu edicidir.
The members numbered thirty, all told.
- Toplam olarak otuz üye vardı.
- overall
- the total
- concentrate
- toplam alan
- (Bilgisayar) total space
- toplam av
- (Denizbilim) total catch
- toplam basınç
- total head
- toplam bayt
- (Bilgisayar) bytes total
- toplam bayt
- (Bilgisayar) total bytes
- toplam boy
- total length
- toplam boyut
- (Bilgisayar) total size
- toplam doz
- (Elektrik, Elektronik) cumulative dose
- toplam enerji
- total energy
- toplam fayda
- (Ticaret) total utility
- toplam fiyat
- total price
- toplam gelir
- (Ticaret) total income
- toplam gelir
- (Ticaret) total revenues
- toplam hasar
- (Ticaret) total loss
- toplam hata
- (Bilgisayar) total errors
- toplam iş
- (Bilgisayar) total work
- toplam kayıp
- total loss
- toplam miktar
- absolute
- toplam miktar
- grandtotal
- toplam miktar
- (Bilgisayar) full amount
- toplam miktar
- (Bilgisayar) total amount
- toplam miktar
- totality
- toplam olarak
- aggregate
- toplam prim
- (Ticaret) total premium
- toplam puan
- total point
- toplam risk
- (Ticaret) total risk
- toplam saat
- (Bilgisayar) total hours
- toplam sayfa
- (Bilgisayar) total pages
- toplam sayfa
- (Bilgisayar) totalpages
- toplam sayı
- (Bilgisayar) total number
- toplam slayt
- (Bilgisayar) slides total
- toplam süre
- total time
- toplam talep
- (Ticaret) aggreate demand
- toplam verim
- total efficiency
- toplam yekun
- (Ticaret) lump sum
- toplam yekün
- total sum
- toplam çekim
- main draft
- toplam ödeme
- total payment
- toplam ödenen
- total paid
- toplam üretim
- (Denizbilim) total production
- toplam kalite yönetimi
- (Ticaret) total quality management
- Toplam Kaynaklar Analiz Sistemi
- (Askeri) All Source Analysis System
- Toplam Kaynaklar Dokümanı İndeksi
- (Askeri) All-Source Document Index
- toplam adı
- (Bilgisayar) total name
- toplam aktarım
- amount carried forward
- toplam akı
- (Aydınlatma) total flux
- toplam akım
- total current
- toplam akış
- total runoff
- toplam alma
- (Bilgisayar) total acquire
- toplam aralık
- total range
- toplam arazi
- accumulative area
- toplam arz
- (Ticaret) total demand
- toplam atıl durumdaki envanter
- (Askeri) total inactive inventory
- toplam açık
- (Ticaret) overall deficit
- toplam basınç
- total pressure
- toplam belge
- (Bilgisayar) total docs
- toplam bellek
- (Bilgisayar) total memory
- toplam bilanço
- (Hukuk) overall assessment
- toplam bölüm
- (Bilgisayar) totalsections
- toplam cpu
- (Bilgisayar) total cpu
- toplam deneme
- (Bilgisayar) total retries
- toplam denetimi
- summation check
- toplam değer
- total value
- toplam dosya
- (Bilgisayar) total files
- toplam dosya
- (Bilgisayar) files total
- toplam emek
- total labor
- toplam en
- overall width
- toplam etiket
- (Bilgisayar) total label
- toplam faiz
- total interest
- toplam fatura
- (Bilgisayar) total billed
- toplam fatura
- (Bilgisayar) total billing
- toplam fosfor
- (Askeri) total phosphorus
- toplam genel uçak envanteri
- (Askeri) total overall aircraft inventory
- toplam gider
- (Ticaret) total expenditures
- toplam hasıla
- (Ticaret) total output
- toplam hasıla
- (Ticaret) total product
- toplam iade
- (Bilgisayar) total w/drawals
- toplam irat
- (Askeri) total receipt
- toplam kadir
- integrated magnitude
- toplam kalite standartları
- (Hukuk) overall quality standarts
- toplam kalori
- (Bilgisayar) total calories
- toplam karbon
- total carbon
- toplam kazanç
- overall gain
- toplam kredi
- (Hukuk) total credit
- toplam kurs
- (Otomotiv) total stroke
- toplam kül
- total ash
- toplam kıymet
- total value
- toplam lisans
- (Bilgisayar) total licenses
- toplam masraf
- (Eğitim) comprehensive fee
- toplam mb
- (Bilgisayar) mb total
- toplam muhtemel hata
- (Askeri) total probable error
- toplam ne kadar
- How much is the total
- toplam nüfus
- population as a whole
- toplam okuma
- (Bilgisayar) total reads
- toplam olarak
- in all, all told, altogether
- toplam olarak
- in all
Our school has twenty-four classes in all.
- Okulumuz toplam olarak yirmi dört sınıfa sahiptir.
We are eleven in all.
- Toplam olarak on bir kişiyiz.
- toplam olarak
- all told
We need twenty eggs all told.
- Toplam olarak yirmi yumurtaya ihtiyacımız var.
The members numbered thirty, all told.
- Toplam olarak otuz üye vardı.
- toplam oturma
- total settlement
- toplam oturma
- ultimate settlement
- toplam reaksiyon
- overall reaction
- toplam resim
- (Bilgisayar) total images
- toplam sapma (sürüklenme) hatası
- (Askeri) total drift error
- toplam sapma miktarı
- total indicator reading
- toplam sapma, veri
- (Askeri) total drift, data
- toplam satış
- sum of sales
- toplam satış
- total sale
- toplam satış
- (Ticaret) business volume
- toplam sertlik
- total hardness
- toplam sıra
- (Bilgisayar) total queue
- toplam sığa
- (Bilgisayar) total capacity
- toplam tepkime
- overall reaction
- toplam türü
- (Bilgisayar) total type
- toplam uzama
- total elongation
- toplam vade
- total due
- toplam varlık imkanı
- (Askeri) total asset visibility
- toplam varlıklar
- (Hukuk) total assets
- toplam verim
- overall efficiency
- toplam yazma
- (Bilgisayar) total writes
- toplam yağış
- (Çevre) areal precipitation
- toplam yok
- (Bilgisayar) no totals
- toplam çerçeve
- (Bilgisayar) total frames
- toplam ölüm
- (Denizbilim) total mortality
- toplam ısı
- total heat
- ara toplam
- subtotal
- geçerli toplam
- (Bilgisayar) running sum
- kısmi toplam
- (Bilgisayar,Matematik) partial sum
- sonlu toplam
- (Matematik) finite sum
- sıfır toplam
- zero-sum
- Silahlı Kuvvetler Toplam Kan İşleme Laboratuarları
- (Askeri) Armed Services Whole Blood Processing Laboratories
- Terörle Mücadele Analiz Ofisi; toplam su akıntısı
- (Askeri) Office for Counterterrorism Analysis (DIA); total water current
- cebirsel toplam
- (Matematik) algebraic addition
- devreden toplam
- (Ticaret) amount brought forward
- devreden toplam
- (Ticaret) balance brought forward
- devreden toplam
- carry forward
- düzenli toplam
- tidy sum
- fiili toplam talep
- (Ticaret) actual aggregate demand
- gemi ve yükün toplam ağırlığı
- gross register ton
- genel toplam
- final total
- geometrik toplam
- geometric sum
- geometrik toplam
- geometrical sum
- grafik girdi toplam kontrolü
- (Askeri) graphic input aggregate control
- harekat sahasında müşterek toplam malzeme görüşü
- (Askeri) joint total asset visibility-in theater
- hareketli toplam
- (Ticaret) moving total
- istenen toplam miktar
- (Bilgisayar) total requested
- karma toplam
- hash total
- kısmi toplam
- subtotal
- mevcut toplam gayret
- (Askeri) total available effort
- mevsimsel toplam ölüm oranı
- (Denizbilim) seasonal total mortality rate
- müşterek toplam malzeme görüşü
- (Askeri) joint total asset visibility
- olimpik toplam
- (Spor) olympic total
- parasal toplam
- (Hukuk) monetary aggregate
- sonlu kısmi toplam
- (Matematik) finite partial sum
- sonlu tikel toplam
- (Matematik) finite partial sum
- suyun toplam sertliği
- total hardness of water
- sınırsız toplam
- (Bilgisayar) summation with no limits
- tahmini geçen toplam zaman
- (Havacılık) total estimated elapsed time
- telsiz alt sistemi; uzak sensör alt sistemi; ortalama toplam kök
- (Askeri) radio subsystem; remote sensors subsystem; root-sum-squared
- yuvarlak toplam
- round sum