Maruyama Park is a place where a lot of people gather.
- Maruyama Parkı pek çok insanın toplandığı bir yerdir.
The dictionary gathers nearly half a million words.
- Sözlük yaklaşık yarım milyon kelime toplar.
In November, olives are harvested from the trees to make oil.
- Kasım ayında zeytinler yağı çıkarılmak üzere ağaçlardan toplanır.
I don't harvest your olives.
- Senin zeytinlerini toplamam.
They make up about 12.5 percent of the total population.
- Onlar toplam nüfusun yaklaşık yüzde 12,5'ğunu oluşturuyorlar.
Sami can make up his own bed.
- Sami kendi yatağını toplayabilir.
After I pick some blueberries, I make a tart.
- Biraz yaban mersini topladıktan sonra, bir pasta yaparım.
I should like to see the trees from which you picked these apples.
- Ben, bu elmaları topladığın ağaçları görmek istiyorum.
The crowd assembled in front of the post office.
- Kalabalık postanenin önünde toplandı.
The students assembled in the classroom.
- Öğrenciler sınıfta toplandı.
Summon up your courage and tell the truth.
- Cesaretini topla ve gerçeği söyle.
Those numbers don't add up.
- Bu rakamlar toplanmaz.
Add up these figures.
- Bu sayıları toplayın.
The squirrel was busy gathering nuts.
- Sincap fındık toplamayla meşguldü.
Tom doesn't enjoy family gatherings very much.
- Tom aile toplantılarını fazla sevmiyor.
Can you briefly sum up what was said at the meeting?
- Toplantıda ne söylendiğini kısaca özetleyebilir misin?
She finally mustered up the courage to ask him for more money.
- Ondan biraz daha para istemek için sonunda cesaretini topladı.
Tom finally mustered up the courage to ask Mary to marry him.
- Tom sonunda Mary'nin onunla evlenmesini isteme cesaretini topladı.
He collected a lot of stamps.
- O, çok sayıda pul topladı.
Bob gave Tina almost all the stamps he had collected, and kept only a few for himself.
- Bob neredeyse topladığı tüm pulları Tina'ya verdi
Tom isn't currently collecting unemployment benefits.
- Tom şu an işsizlik ödeneğini toplamıyor.
He has an interest in collecting insects.
- O böcekleri toplamakla ilgileniyor.
Tatoeba: Because a language is more than the sum of its words.
- Tatoeba: Çünkü bir dil sözcüklerinin toplamından daha fazladır.
The sum of 5 and 3 is 8.
- 5 ve 3'ün toplamı 8'dir.
Tom bent down to pick up something off the floor.
- Tom zeminden bir şey toplamak için eğildi.
My hobby is collecting insects.
- Benim hobim böcek toplamaktır.
They conducted the following experiment to collect the data.
- Bilgi toplamak için aşağıdaki deneyi yaptı.
This ball is that boy's treasure.
- Bu top o çocuğun servetidir.
The Jabulani is the official match ball of the 2010 FIFA World Cup.
- Jabulani, 2010 FIFA Dünya Kupası'nın resmi maç topudur.
He travels about the world gathering facts about little known countries.
- O, az bilinen ülkeler hakkındaki gerçekleri toplamak için dünyayı dolaşıyor.
We went to gather strawberries.
- Çilek toplamak için gittik.
She stopped picking daisies.
- O, papatya toplamaktan vazgeçti.
Tom bent down to pick up something off the floor.
- Tom zeminden bir şey toplamak için eğildi.
It is easy to add numbers using a calculator.
- Hesap makinesi kullanarak sayıları toplamak kolaydır.
Adding up numbers is very uplifting.
- Sayıları toplamak çok mutlu edicidir.
This church was destroyed by cannon fire.
- Bu kilise top ateşiyle yıkılmıştı.
You think Tom's got big muscles? I'm packing literal cannons beneath these sleeves!
- Sen Tom'un büyük kasları mı var sanıyorsun? Ben bu kollar altında gerçek toplar paketliyorum!
He was in charge of the fundraising efforts.
- O, bağış toplama çabalarından sorumluydu.
Tom twisted the knob and opened the door.
- Tom topuzu çevirdi ve kapıyı açtı.
Tom turned the knob and pushed the door open.
- Tom topuzu çevirdi ve açmak için kapıyı itti.
The first human cannonball was a 14-year-old girl called Zazel.
- İlk insan top güllesi Zazel adlı 14 yaşında bir kızdı.
The ball rolled on the ground towards me.
- Top yerde bana doğru yuvarlandı.
The ball rolled across the road.
- Top, yolun karşısına yuvarlandı.
We saw a bunch of birds.
- Bir kuş topluluğu gördük.
She wears her hair in a bun.
- O, saçını topuz yapar.
The guns thundered away all night.
- Toplar bütün gece gümbürdedi.
I've been hearing gunfire in the distance.
- Ben uzaktan top ateşi duyuyorum.
They gave me 3 days to pack my bags.
- Onlar valizlerimi toplamak için bana 3 gün verdiler.
It took me ages to pack up my suitcases.
- Valizlerimi toplamak uzun zamanımı aldı.
He went abroad to raise fund for the project.
- Projeye kaynak toplamak için yurt dışına gitti.
You have to raise funds for the relief work.
- Sen yardım çalışmaları için fon toplamak zorundasın.
His kite got caught at the top of the tree.
O, tepenin üst kısmında yaşıyor.
- He lives at the top of the hill.
Tom cüzdanını şifoniyerin üstüne koydu.
- Tom put his wallet on top of the dresser.
Biz değişik başlıklarda konuştuk.
- We talked about various topics.
Deprem vurduğunda masanın üstündeki her şey tıkırdamaya başladı.
- Everything on top of the table started rattling when the earthquake hit.
Sonunda, onlar dağın tepesine ulaştı.
- At last, they reached the top of the mountain.
O, tepeye ulaşamayacak kadar çok kısa.
- She's too short to reach the top.
Lütfen bu kitabı en üste koyun.
- Please put this book on the very top.
Ben en üst rafa ulaşabilirim.
- I can reach the top shelf.
O en yüksek hızda sürüyor.
- He is driving at top speed.
Aziz Benedict ilk manastırı Monte Cassino'nun tepesinde kurdu.
- St. Benedict established his first monastery on top of Monte Cassino.
Sigarayı bırakma sözü her yıl ilk on Yeni Yıl kararı arasında yer alıyor.
- The pledge to stop smoking cigarettes ranks among the top ten New Year's resolutions year after year.
Altı saatlik tırmanıştan sonra, nihayet dağın zirvesine ulaşmayı başardık.
- After six hours' climbing, we finally succeeded in reaching the top of the mountain.
Tom, kendi sınıfında zirveye yakın mezun oldu.
- Tom graduated near the top of his class.
Her top is a blue baggy.
Tom en iyi bir özel okula gidiyor.
- Tom goes to a top private school.
Bu site en iyiler listesinde. Eğer onu ilginç bulursan, lütfen tıkla!
- This site is in a toplist. If you found it interesting, please click!