Roll up those magazines.
- Bu dergileri tomar yap.
My wife has the strange habit of pilfering wads of toilet paper from public restrooms.
- Karımın kamu tuvaletlerinden tuvalet kağıdı tomarlarını aşırmak gibi tuhaf alışkanlığı var.
Tom pulled a big wad of cash out of his pocket.
- Tom cebinden büyük bir tomar nakit para çıkardı.