The new laws sowed the seeds of revolution.
- Yeni yasalar devrimin tohumlarını ekti.
Tom planted some flower seeds in his garden.
- Tom bahçesinde bazı çiçek tohumları ekti.
The new laws sowed the seeds of revolution.
- Yeni yasalar devrimin tohumlarını ekti.
Poppy seed muffins are her favorites, but there are days when she must settle for blueberry.
- Haşhaş tohumlu çörekler onun gözdesidir, ama onun yaban mersinine razı olmak zorunda olduğu günler vardır.
Feed chickens with seeds.
- Tavukları tohumla besle.
Farmers sow grain seeds in spring.
- Çiftçiler, tahıl tohumlarını ilkbaharda ekerler.
Charlemagne is said to have sown the seeds of both Germany and France.
- Charlemagne'ın hem Almanya hem de Fransa'nın tohumlarını attığı söylenir.