together, simultaneously; along with

listen to the pronunciation of together, simultaneously; along with
الإنجليزية - التركية

تعريف together, simultaneously; along with في الإنجليزية التركية القاموس.

at the same time
aynı zamanda

Ondan hoşlanıyorum fakat aynı zamanda ona gerçekten inanmıyorum. - I like him, but at the same time I don't really trust him.

Geriye dönüp baktığında, Tom her iki kız kardeşle aynı zamanda flört etmemesi gerektiğini anladı. - In retrospect, Tom realized he shouldn't have been dating both sisters at the same time.

at the same time
bununla birlikte
at the same time
bununla beraber
at the same time
aynı anda

Binadaki herkes aynı anda çıkışa yöneldi. - Everybody in the building headed for the exits at the same time.

Onlar aynı anda Paris'e vardılar. - They arrived in Paris at the same time.

at the same time
yine de
الإنجليزية - الإنجليزية
at the same time
together, simultaneously; along with
المفضلات