Bugün, çok fazla ödevim var.
- I have too much homework today.
Bugün tek başına mı geldin?
- Did you come by yourself today?
Ben yemin ediyorum, John. Bugün itibariyle, sigarayı bırakıyorum.
- I swear, John. As of today, I quit smoking.
Bugün güneşli bir gün.
- Today is a sunny day.
Bugün Almanya'da, Pazartesi günü kundaklamada üç Türk'ün öldürüldüğü Hamburg'un yakınında bir yer de dahil birçok şehirde şiddet karşıtı mitingler gerçekleşti.
- In Germany today, anti-violence rallies took place in several cities, including one near Hamburg where three Turks were killed in an arson attack on Monday.
Paris Hilton ve Kim Kardashian günümüzün en ünlü sosyetelerinden bazılarıdır.
- Paris Hilton and Kim Kardashian are some of today's most famous socialites.
Bugün hava harika fakat bu günlerde hep yağmur yağdı.
- The weather today is great, but lately it's been raining all the time.
Şimdi bile, ara sıra seni görmek istediğimi düşünüyorum. Fakat bugünkü seni değil geçmişten hatırladığım seni.
- Even now, I occasionally think I'd like to see you. Not the you that you are today, but the you I remember from the past.
Annem, şimdiki ev hanımlarının kullandığı ev gereçlerinin hiçbirine sahip değildi.
- My mother had none of the mod cons which are available to today's housewives.
Gençlerin günümüzde bir şeye inanmasının ne kadar zor olduğunu anlamıyor gibisin.
- You don't seem to understand how difficult it is for young people today to believe in something.
Günümüzde çocuklar okulda yüzmeyi öğrenmektedirler.
- Children learn to swim in school today.
Today is Wednesday.
Today is the day we'll fix this once and for all.
In the 1500s, people had to do things by hand, but today we have electric can openers.
Madness, even under the pretext of despair, is never a force that can regenerate the world. That is why today we are all Americans.
This is today's newspaper.