Geçen sene Bayan Kato sizin öğretmeniniz miydi?
- Was Ms. Kato your teacher last year?
Ben dün sizin babanıza rastladım.
- I ran into your father yesterday.
Onlar gitmeden önce onlara hoşça kal demeye git.
- Go say goodbye to them before they leave.
Delia'nın onlara allerjisi olduğu için bu yemek tarifinden fındıkları çıkarttım.
- I've left out the nuts in this recipe because Delia's allergic to them.
O, bana göre üç yıl kıdemli.
- She is senior to me by three years.
Bana göre bir anlamı yok.
- It doesn't make sense to me.
Bir kuş olsam, sana uçabilirim.
- If I were a bird, I would have been able to fly to you.
Mayuko'yu sana tanıtmama izin ver.
- Allow me to introduce Mayuko to you.
Bay Hasimoto bize karşı adil.
- Mr. Hashimoto is fair to us.
Avukat yeni yasayı bize açıkladı.
- The lawyer explained the new law to us.
Birlikte çalıştığım birinin yanında yaşıyorsun
- You live next to somebody I work with.
Bunu başka birine söyle.
- Tell it to somebody else.
Çek birine para ödeme yöntemidir.
- A check is a method of paying money to somebody.
Tom tanımadığı birinin yanında oturdu.
- Tom sat down next to someone he didn't know.
Bu iş için başvuruda bulunmak size kalmış.
- It is up to you to apply for the job.
Siz sadece onu istemek zorundasınız ve o size verilecektir.
- You have only to ask for it and it will be given to you.
Yakın bir gelecekteki senin ziyaretini gerçekten dört gözle bekliyorum.
- I really look forward to your visit in the near future.
Geçen sene Bayan Kato senin öğretmenin miydi?
- Was Ms. Kato your teacher last year?
Bunu istemiyorsan onu başka birine vereceğim.
- If you don't want this, I'll give it to someone else.
Amerika Birleşik Devletlerinde, hapşırdıklarında birine çok yaşa deriz.
- In the U.S., we say bless you to someone when they sneeze.
Tom hâlâ hayatta olsaydı bugün nasıl görünürdü?Aşağıdaki fotograf kullanımı, bunun bir cevabını bulmaya çalışıyor.
- How would Tom look today if he were still alive? The following photomanipulation attempts to find an answer to this.
Bununla ilgili olarak, ben suçlu değilim.
- In relation to this, I am to blame.
Ona söyleyecek hiçbir şeyim yok.
- I've got nothing to say to him.
Ona beş dolar ödedim.
- I paid five dollars to him.
Buna alışabildiğimi düşünüyorum.
- I think I could get used to this.
Sonunda buna alışacağımdan oldukça eminim.
- I'm pretty sure I'll get used to this eventually.
Not Your Average Travel Guide.
Is this your cat?.
... And Herbert Benson found you don't even need to close your ...
... You had to pay them for your answer. ...