تعريف to whisper في الإنجليزية التركية القاموس.
- fısıldaşmak
- fıs fıs konuşmak
- fısıldamak
Başkalarının önünde fısıldamak nezaketsizliktir.
- It's rude to whisper in front of others.
- fısıltı
Tom yüksek bir fısıltıyla konuştu.
- Tom spoke in a loud whisper.
Tom, Mary ile fısıltılı olarak konuştu.
- Tom spoke to Mary in a whisper.
- round
- {i} çember
- round
- (isim) daire, halka, çember, tur, yuvarlak şey, dizi, birbiri ardına yapılan şeyler, dilim, yaylım ateşi, tufan, raund, kanon [müz.]
- round
- (fiil) yuvarlaklaştırmak, etrafını sarmak, etrafında dönmek, etrafını dolaşmak, etrafını dolaşarak geçmek, yuvarlaklaşmak, tamamlanmak, dönmek
- whisper
- hışırtı
- whisper
- hışırdamak
- round
- çevresine
- round
- sapmak
- round
- etrafta
- round
- müdevver
- round
- ablak
- whisper
- fıs fıs konuşmak
- whisper
- fısfıs
- round
- {s} şiddetli
- round
- toparlak
- round
- seri
- round
- yaklaşık
- round
- civarında
- round
- servis
- round
- {f} yuvarla
Biz bir yuvarlak masa aldık.
- We bought a round table.
Dünya yuvarlaktır, düz değil.
- The earth is round, not flat.
- whisper
- dedikodu
Tom ve Mary birbirleriyle dedikodu yapıyorlardı.
- Tom and Mary were whispering to each other.
- whisper
- fısıldaşmak
- whisper
- fısıltı ile konuşmak
- whisper
- {f} fısılda
Tom Mary'ye en gizli sırrını fısıldadı.
- Tom whispered his darkest secret to Mary.
O, bana aç olduğunu fısıldadı.
- He whispered to me that he was hungry.
- round
- round clam yenilir bir deniz tarağı
- round
- {s} bütün
Orada hava bütün yıl boyu sıcak.
- It is warm there all the year round.
Bütün yıl boyunca burada hava çok soğuk.
- It is very cold here all the year round.
- round
- {s} okkalı
- round
- {s} daire şeklinde
- round
- round dance vals gibi dönerek yapıla
- whisper
- whispererfısıldayan kimse
- whisper
- {f} kulağına söylemek
- whisper
- {i} ima
- whisper
- {f} dedikodu yapmak
- whisper
- {f} fısıldamak; fısıldaşmak: She whispered to him that she was going to resign. Ona istifa edeceğini fısıldadı. What are you whispering about?
- whisper
- {i} söylenti
- whisper
- fısıltı ile söylenen söz
- whisper
- Sohbet Sırasında Bir kişiye özel mesaj gönderilmesi
- whisper
- dedikoducu veya iftiracı kimse
- whisper
- kulağna söylemek
- whisper
- fısırtı