Şimdi nereye gidiyorlar?
- Where are they going to right now?
Babanın nereye gittiğini biliyor musun?
- Do you know where your father went?
Nerede oturmak istiyorsun?
- Where do you want to sit?
Demiryolu istasyonu nerede?
- Where is the railroad station?
Lütfen bana nerede yaşayacağını söyle.
- Please tell me where you will live.
Demiryolu istasyonu nerede?
- Where is the railroad station?
Havaalanı otobüsleri nereden kalkıyor?
- Where do the airport buses leave from?
Biz düşmanın nereden saldıracağını önceden tahmin ettik.
- We anticipated where the enemy would attack.
Harita üzerindeki konumumuz neresidir?
- Where is my position on the map?
Hani küçük prensesim?
- Where's my little princess?
Durum ya batarsın ya da çıkarsın noktasına geldi.
- The situation has come to the point where we either sink or swim.
Bu kuralın geçerli olmadığı bazı durumlar vardır.
- There are some cases where this rule does not apply.
Shakespeare'in doğduğu yer, Stratford-on-Avon, her yıl bir sürü turist tarafından ziyaret edilir.
- Stratford-on-Avon, where Shakespeare was born, is visited by many tourists every year.
Köpeği her yerde onu gittiği yerden takip eder.
- His dog follows him wherever he goes.
The snowbirds travel where it is warm.