to ward or fend off; to drive back or away; to repel

listen to the pronunciation of to ward or fend off; to drive back or away; to repel
الإنجليزية - التركية

تعريف to ward or fend off; to drive back or away; to repel في الإنجليزية التركية القاموس.

defend
savunmak

Kendini savunmak zorundasın. - You have to defend yourself.

Kendini savunmak başka birini savunmaktan daha zordur. Şüphe edenler avukatlarına bakabilirler. - It is more difficult to defend oneself than to defend someone else. Those who doubt it may look at lawyers.

defend
arkasında olmak
defend
savun

Savunucular saldırganlar tarafından yapılan saldırıyı kontrol etti. - The defenders checked the onslaught by the attackers.

Ben söylediğini doğru bulmuyorum fakat onu söyleme hakkını ölünceye kadar savunacağım. - I disapprove of what you say, but I will defend to the death your right to say it.

defend
korumak

Kendini bu suçlamalara karşı korumak için buraya gelmedi. - She didn't come here to defend herself against these accusations.

Bütün polis memurları kendilerini ayaklanmacılara karşı korumak için kalkanlarla donatıldı. - All the police officers were equipped with shields to defend themselves against the rioters.

defend
{f} müdafaa etmek
defend
savunmak müdafaa etmek
defend
{f} from -den korumak
الإنجليزية - الإنجليزية
defend
to ward or fend off; to drive back or away; to repel
المفضلات