Biz diğerlerinin gelmesini beklerken bir içki ister misin?
- Would you like a drink while we wait for the others to arrive?
Onu bir saat bekleyeceğim.
- I'll wait for him for an hour.
Cuma günkü partiyi bekleyemeyiz.
- We can hardly wait for the party on Friday.
Mağaza açılıncaya kadar bir süre beklemekten başka seçeneğimiz yoktu.
- We had no choice but to wait for a while until the store opened.
Tüm yapmanız gereken, onun cevabını beklemek.
- All that you have to do is to wait for his reply.
What are you waiting for?.