Bunu doğrulamak için bir yolun yok.
- You have no way to verify it.
Tom bunu doğrulamak zorunda kalacak.
- Tom is going to have to verify this.
Bunu doğrulamak için bir yolun yok.
- You have no way to verify it.
Bunu doğrulamak zorunda kalacağız.
- We're going to have to verify this.
Herhangi biri onu doğrulayabilir mi?
- Can anyone verify that?
Polis Tom'un mazeretini doğrulayabildi.
- The police were able to verify Tom's alibi.
... that I can verify. It has a lawful interception back-door for the police, it stores all my ...
... of it; not E-Verify, the whole thing. That's his policy. And it's a bad policy. And it ...