Satıcı bir araba satmak istiyor.
- The dealer wants to sell a car.
Arabayı satmaya karar verdi.
- He decided to sell the car.
Oyuncak satıcısı çok samimiydi.
- The toy seller was very friendly.
O oyuncak çok satılıyor.
- That toy is selling like hot cakes.
Linux'u destekleyen satıcılar var.
- There are also vendors who support Linux.
Tom'un otomattan bir içecek satın almak için yeterli bozuk parası yoktu.
- Tom didn't have enough change to buy a drink from the vending machine.