Tom gözden kaybolmak istiyor.
- Tom wants to disappear.
Zorla ortadan kaybolmak insanlığa karşı bir suçtur.
- Forced disappearance is a crime against humanity.
Ortadan kaybolmak zorundasın.
- You have to disappear.
Tom gözden kaybolmak istiyor.
- Tom wants to disappear.
Ortadan kaybolmak istedim.
- I wanted to disappear.
Tren gözden kayboldu.
- The train disappeared from view.
Benim için sürpriz oldu, o bir anda gözden kayboldu.
- To my amazement, it disappeared in an instant.
O grup insanlar neredeyse yok oldular.
- That group of people almost disappeared.
Dağdaki tüm kar yok olmuştu.
- All the snow on the mountain has disappeared.
Sis saat on civarında kaybolmaya başladı.
- The fog began to disappear around ten o'clock.
Sadece gözden kaybolma.
- Just don't disappear.