Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
الإنجليزية - التركية
تعريف to utter a sound expressive of joy or pleasure في الإنجليزية التركية القاموس.
- crow
- {i} karga
Hiç kargalara taş attın mı?
-Have you ever thrown stones at crows?
Kargalar çiftçinin mısır alanını harap ettiler.
-Crows all but destroyed the farmer's field of corn.
- crow
- {i} horoz sesi
- crow
- ötmek horoz
- crow
- {f} öt
Bir horozun öttüğünü duydum ve yakında yataktan çıkmak zorunda kalacağımı biliyordum.
-I heard a rooster crow and knew I'd soon have to get out of bed.
Horoz ötüşünü duymadım.
-Tom didn't hear the rooster crow.
- crow
- böbürlenmek
- crow
- {i} sevinç çığlığı
- crow
- {f} (horoz) ötmek
- crow
- {i} kargaya benzer kuş
- crow
- {f} havalara uçmak (Argo)
- crow
- karga,v.öt: n.karga
- crow
- atmak
- crow
- {i} çığlık
Kalabalık çığlık atıyordu.
-The crowd was screaming.
Kalabalıktan bir çığlık yükseldi.
-A cry arose from the crowd.
- crow
- (fiil) ötmek (horoz), horoz gibi ötmek, ötmek; sevinç çığlığı atmak, sevinmek, havalara uçmak (Argo); hava atmak, övünmek
- crow
- {f} sevinç çığlığı atmak
- crow
- sevinçle haykırmak
- crow
- {f} hava atmak
- crow
- {f} ötmek
- crow
- {i} (Argo) zenci
- crow
- {f} övünmek
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف to utter a sound expressive of joy or pleasure في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- crow
to utter a sound expressive of joy or pleasure
الواصلة
to ut·ter a sound ex·pres·sive of joy or pleas·ureالتركية النطق
tı ʌtır ı saund îkspresîv ıv coy ır plejırالنطق
/tə ˈətər ə ˈsound əkˈspresəv əv ˈʤoi ər ˈpleᴢʜər/ /tə ˈʌtɜr ə ˈsaʊnd ɪkˈsprɛsɪv əv ˈʤɔɪ ɜr ˈplɛʒɜr/
Resimler
السابق
المفضلات