الإنجليزية - التركية
تعريف to use insubstantial language; to boast or bluster في الإنجليزية التركية القاموس.
- vapor
- {f} buhar çıkarmak
- vapor
- {i} buhar
Kimyasal buharlar seni gerçekten hasta yapabilir.
-Chemical vapors can make you really sick.
Bulut gökyüzündeki bir buhar kütlesidir.
-A cloud is a mass of vapor in the sky.
- vapor
- {i} buğu
- vapor
- {f} buharlaşmak
- vapour
- esassız
- vapour
- sis
- vapor
- bkz.vapour
- vapor
- {f} buharlaş
Aktinyum 3,198°C derecede buharlaşır.
-Actinium vaporizes at 3,198°C.
- vapor
- {f} övünmek
- vapor
- (Tıp) Buharlaşma sonucu gaz haline gelmiş sıvı, buhar
- vapor
- {i} buhar, buğu; duman
- vapor
- {i} kuruntu
- vapor
- {f} böbürlenmek
- vapour
- {f} böbürlenmek
- vapour
- i., İng., bak. vapor
- vapour
- buhar,v.buharlaş: n.buhar
المصطلحات ذات الصلة
to use insubstantial language; to boast or bluster
الواصلة
to use in·sub·stan·tial language; to boast or blus·terالنطق
Resimler
المفضلات