الإنجليزية - التركية
تعريف to unite or fasten together by stitches, as with a needle and thread في الإنجليزية التركية القاموس.
- sew
- {f} dikiş dikmek
Dikiş dikmekte çok iyisin.
-You are very good at sewing.
Odada dikiş dikmek için yeterli ışık yok.
-There's not enough light in this room for sewing.
- sew
- dikmek
Bunu dikmek birkaç saatimi aldı.
-It took me several hours to sew it.
Odada dikiş dikmek için yeterli ışık yok.
-There's not enough light in this room for sewing.
- sew
- dik
Kendime bir elbise yapabileyim diye dikiş dikmeyi öğreniyorum.
-I'm learning to sew so that I can make myself a dress.
Tom'un eskiden uyuduğu odada bir dikiş makinesi ve bir ütü masası var.
-There is a sewing machine and an ironing board in the room where Tom used to sleep.
- sew
- halletmek
- sew
- sew on üzerine dikmek
- sew
- sew dik
- sew
- dikerek iliştirmek
- sew
- başarmak
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف to unite or fasten together by stitches, as with a needle and thread في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- sew
to unite or fasten together by stitches, as with a needle and thread
الواصلة
to u·nite or fas·ten to·geth·er by stitches, as with a nee·dle and threadالنطق
Resimler
المفضلات