to travel by means of steam power

listen to the pronunciation of to travel by means of steam power
الإنجليزية - التركية

تعريف to travel by means of steam power في الإنجليزية التركية القاموس.

steam
buğu

Öğle yemeği için Çin buğulama domuz eti köfte yedim. - I ate Chinese steamed pork dumplings for lunch.

Pencereler bir şeyi tanıyamayacak kadar çok buğulanmıştı. - The windows were too steamed up to be able to recognize something.

steam
buhar

Atlar yol-silindirlerini çekerdi fakat buhar motorunun icadıyla buhar silindirleri geldi. - Horses used to pull road-rollers, but the steamroller arrived with the invention of the steam engine.

Bir buhar tıslaması vardı. - There was a hiss of steam.

steam
(Gıda) çayı demlemek
steam
(Kimya) subuharı

Bir bulut, yoğunlaşmış subuharıdır. - A cloud is condensed steam.

steam
coşturmak
steam
enerji
steam
buğuda/buharda pişirmek
steam
hiddet
steam
{f} (bir şeyden) buhar çıkmak; (bir şeyden) buhar halinde çıkmak: The soup was steaming. Çorbadan buhar çıkıyordu. Our
steam
{i} buhar: Steam was coming out of the kettle. Çaydanlıktan buhar çıkıyordu
steam
{i} güç
steam
t steam boiler buhar kazanı
steam
steam heat buharlı kalorifer sistemi
steam
{f} buğulamak
steam
{f} buharla çalışmak
steam
steam engine buhar makinası
steam
steam hammer buharlı varyos
steam
(Tekstil) buhar, istim
steam
steam shovel istimli ekskavatör
steam
lokomotif

Biz şafak vakti buharlı lokomotif düdüğü ile uyandırıldık. - We were wakened by the whistle of the steam locomotive at dawn.

الإنجليزية - الإنجليزية
steam

We steamed around the Mediterranean.

to travel by means of steam power

    الواصلة

    to trav·el by means of steam po·wer

    التركية النطق

    tı trävıl bay minz ıv stim pauır

    النطق

    /tə ˈtravəl ˈbī ˈmēnz əv ˈstēm ˈpouər/ /tə ˈtrævəl ˈbaɪ ˈmiːnz əv ˈstiːm ˈpaʊɜr/
المفضلات