Ben hiçbir şeye acele etmek istemedim.
- I didn't want to rush into anything.
Ben acele etmek için herhangi bir neden görmüyorum.
- I don't see any reason for rushing.
Biz bunu aceleye getirmek istemiyoruz.
- We don't want to rush it.
Altına hücûm burada başladı.
- The gold rush began here.
Herkes bana doğru hücum etti.
- Everybody rushed towards me.
The shuttle rushes passengers from the station to the airport.