to throw shells or bombs upon or into; to bombard; as, to shell a town

listen to the pronunciation of to throw shells or bombs upon or into; to bombard; as, to shell a town
الإنجليزية - التركية

تعريف to throw shells or bombs upon or into; to bombard; as, to shell a town في الإنجليزية التركية القاموس.

shell
(isim) dış kaplama (gemi, uçak), kabuk, kabuk (midye vb.), deniz kabuğu, kaplumbağa kabuğu, yumurta kabuğu, yapı iskeleti, kovan, dış görünüş, yarış kayığı, bomba, top mermisi, fişek, havai fişek roketi, sıvası yapılmamış bina
shell
dış kapı
shell
kapçık
shell
topçu mermisi atmak
shell
yarış sandalı
shell
kik
shell
kabuğunu soymak
shell
kabuğunu çıkarmak
shell
kabuk

Favori kabuklu deniz hayvanın nedir? - What's your favorite kind of shellfish?

Kabuklu deniz hayvanlarını sevmiyorum. - I don't like shellfish.

shell
{i} kovan

Sami mermi kovanlarını topladı. - Sami collected the shell casings.

Kovan mühimmat deposuna düştü ve bir dizi patlama yarattı. - The shell fell into the ammunition depot, which provoked a series of explosions.

shell
{i} kaplumbağa kabuğu
shell
shell game aldatıcı üç kabuk oyunu
shell
{i} sıvası yapılmamış bina
shell
(Nükleer Bilimler) kabuk,kovan (ısıl işlem)
shell
{i} kabuk (midye vb.)
shell
(fiil) kabuğunu soymak, bombalamak
shell
{i} yarış kayığı
shell
{i} dış kaplama gemi
shell
{i} yapı iskeleti
الإنجليزية - الإنجليزية
shell
to throw shells or bombs upon or into; to bombard; as, to shell a town
المفضلات