Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

to throw on loosely; to put on like a scarf

listen to the pronunciation of to throw on loosely; to put on like a scarf
الإنجليزية - التركية

تعريف to throw on loosely; to put on like a scarf في الإنجليزية التركية القاموس.

scarf
eşarp

Elbiseyle takmak için bir eşarp seçti. - She chose a scarf to wear with the dress.

Bir eşarp takan o kız bakire. - That girl who's wearing a scarf is a virgin.

scarf
atkı/eşarp
scarf
eşarp örtmek
scarf
{i} şal

Dan için bir kravat aldım, Elena için bir şal alacağım. - I bought a tie for Dan and I'll buy a scarf for Elena.

Sally şalı ödünç aldığını kabul etti, ama suçlu olmadığını söyledi. - Sally admitted that she borrowed the scarf but said she was not guilty.

scarf
omuz atkısı koymak
scarf
çentik
scarf
kaşkol

Mary Tom'a bir kaşkol örüyor. - Mary is knitting Tom a scarf.

scarf
{i} geçme yeri
scarf
geçme ile tutturmak
scarf
{i} ek yeri
scarf
oyuk yer
scarf
geçirmek
scarf
{i} eşarp; boyun atkısı, kaşkol
scarf
enli boyunbağı
scarf
enli ve uzun omuz atkısı
scarf
geçme ek yeri
scarf
{i} boyunbağı
scarf
(Tekstil) atkı, eşarp, kaşkol
الإنجليزية - الإنجليزية
scarf

My sea-gown scarfed about me.

to throw on loosely; to put on like a scarf
المفضلات