to think; to suppose

listen to the pronunciation of to think; to suppose
الإنجليزية - التركية

تعريف to think; to suppose في الإنجليزية التركية القاموس.

believe
{f} inanmak

Yapmanız gereken bütün şey bana inanmaktır. - All you have to do is believe me.

Bu çocuk dünyanın düz olduğuna inanmaktadır. - This child believes that the earth is flat.

believe
{f} inancı olmak
believe
inanç duymak
believe
itimat etmek Believe me! Sözüme inan believableinanılır believeriman eden kimse
believe
sanmak
believe
varsaymak
believe
zannetmek
believe
inan

Katolik kilisesine inanmayan insanlar bile Papa'ya sembolik bir lider olarak saygı duyuyorlar. - Even people who don't believe in the Catholic church venerate the Pope as a symbolic leader.

O, Ben'in sözlerine inanmadı. - He didn't believe Ben's words.

imagine
farzetmek
believe
{f} güvenmek
believe
kani olmak
believe
kanmak
believe
"in" ile güvenmek
believe
inanma

Katolik kilisesine inanmayan insanlar bile Papa'ya sembolik bir lider olarak saygı duyuyorlar. - Even people who don't believe in the Catholic church venerate the Pope as a symbolic leader.

Bana göre buna inanmak zor. - I find this hard to believe.

believe
{f} iman etmek, güçlü bir inanç duymak
imagine
(fiil) hayal etmek, düşlemek, düşünmek, hayal kurmak, farzetmek, sanmak, kafasında canlandırmak, tasavvur etmek
الإنجليزية - الإنجليزية
imagine
believe
To think; suppose
ween
to think; to suppose
المفضلات