to think, examin, requite, regard

listen to the pronunciation of to think, examin, requite, regard
الإنجليزية - التركية

تعريف to think, examin, requite, regard في الإنجليزية التركية القاموس.

consider
{f} göz önüne almak

Bu sorunu göz önüne almak zorundayız. - We have to take this problem into consideration.

Ailenin kültürel geçmişini göz önüne almak çok önemlidir. - It is very important to consider the cultural background of the family.

consider
{f} düşünmek

Tom ihtiyacı olan şeyi bizden almayı düşünmek isteyebilir. - Tom might want to consider buying what he needs from us.

Bazı insanlar Klingon, Interlingua ve Esperanto gibi dilleri öğrenmenin zaman kaybı olduğunu düşünmektedir. - Some people consider it a waste of time to study languages such as Klingon, Interlingua and Esperanto.

consider
dikkate al

Tom Mary'nin hislerini hiç dikkate almadı. - Tom didn't consider Mary's feelings at all.

Tom Mary'nin yaşını dikkate almadı. - Tom didn't take Mary's age into consideration.

consider
{f} fikrinde olmak
consider
{f} göz önünde tutmak
consider
{f} dikkate almak

Tom'un önerisini dikkate almak zorunda kaldım. - I had to consider Tom's proposal.

consider
not worth considering kale alınmaz
consider
lafını etmeye değmez
consider
gözü ile bakmak
consider
(Politika, Siyaset) mülahaza etmek
consider
göz ardı etmemek
consider
gözönüne almak
consider
{f} görmek

Tom Mary'yi bir kahraman olarak görmektedir. - Tom considers Mary to be a heroine.

consider
saymak
consider
{f} addetmek
consider
hesaba kat

Ben ebevenylerime yardım etmenin benim vazifem olduğunu hesaba katarım. - I consider it my duty to help my parents.

Tüm bu olasılıkları hesaba kattım. - I've considered all of those possibilities.

consider
{f} üzerinde düşünmek; düşünmek
consider
{f} göz önünde tutmak, dikkate almak, hesaba katmak
الإنجليزية - الإنجليزية
{v} consider