Kralın ilkelerinde sabit bir standart vardır.
- There is a fixed standard in the king's principles.
JST Japonya Standart Zamanı anlamına gelir.
- JST stands for Japan Standard Time.
Onun işi standartlara uygun değil.
- His work is not up to standard.
Bizim standardizasyona ihtiyacımız var.
- We need standardization.
Daha yüksek eğitim kalitesi, en yüksek uluslararası standartlara cevap vermelidir.
- The quality of higher education must answer to the highest international standards.
Bu fabrika parçalardan bitmiş ürünlere kadar ölçünlenmiş entegre üretim sistemi kullanmaktadır.
- This factory uses an integrated manufacturing system standardized from parts on through to finished products.
Dilbilgisinde ve kelime hazinesinde, bazı lehçeler standart dilden önemli ölçüde farklıdır
- In grammar and vocabulary, some dialects differ significantly from the standard language.
Güzellik için tek bir ölçüt yoktur.
- There is no one standard for beauty.
... is their standard line. ...
... all the subatomic particles. But look at this mess, it's called the standard model. ...