Aksine kanıt olmadığı için herkes onun hikayesine inanıyor.
- Everyone believes his story since there is no evidence to the contrary.
Aksine eğer size yazmazsam, pazar günü sizi ziyaret edeceğim.
- I'll visit you on Sunday, if I don't write you to the contrary.
Bir kontrat yapmamız gerekiyor.
- We need to have a contract.
Jane albüm kontratı aldığında çok mutluydu.
- Jane was on top of the world when she got a record contract.
Aksine kanıt olmadığı için herkes onun hikayesine inanıyor.
- Everyone believes his story since there is no evidence to the contrary.
Mary fakir değildir. Aksine, o oldukça zengindir.
- Mary is not poor. On the contrary, she is quite rich.
Asla büyüklerinize karşı söz söylemeyin.
- Never contradict your elders.
ABD'nin zenginliği genellikle gelişmemiş ülkelerin fakirliği ile karşılaştırılır.
- The affluence of the United States is often contrasted with the poverty of undeveloped countries.
Mary fakir değildir. Aksine, o oldukça zengindir.
- Mary is not poor. On the contrary, she is quite rich.
Ne var ki aksi de her zaman doğrudur.
- And yet, the contrary is always true as well.
Hiçbir karşıt kanıt yoktur.
- There is no evidence to the contrary.