Biz bir zamanlar düşmandık fakat baltayı gömdük ve şimdi birbirimizle dostane şartlardayız.
- At one time we were enemies, but we've buried the hatchet and we are now on friendly terms with each other.
Fiyatı düşürürsen şartları kabul ederim.
- I'll agree to the terms if you lower the price.
Çok az insan, imzalamadan önce bir sözleşmenin bütün şartlarını ve koşullarını okuma zahmetine katlanır.
- Few people take the trouble to read all the terms and conditions of a contract before signing it.
Daha fazla bir indirim talep ederseniz, ödeme koşullarını değiştirmeyi öneririz.
- If you request a further discount, we suggest changing the terms of payment.
Tom'un Mary ile arası iyidir.
- Tom is on good terms with Mary.
Owen'la aranızın iyi olmadığını duydum.
- I hear you're on bad terms with Owen.
Cinsiyetçilik gibi terimler şimdi moda.
- Terms like sexism are now in vogue.
Bu teknik terimler Yunancadan türetilmiştir
- These technical terms are derived from Greek.
Fiyatı düşürürsen şartları kabul ederim.
- I'll agree to the terms if you lower the price.
... in terms of the additional oil production, but none of it came on federal land. As a ...
... prominence, we had other terms like "creators' monopoly". It's very hard to go to a regulator ...