Daha iyi şartlar bekliyorduk.
- We expected better terms.
Biz sigorta şirketine poliçemizin şartlarını ihlal ettiği için dava açtık.
- We sued the insurance company because it violated the terms of our policy.
Çok az insan, imzalamadan önce bir sözleşmenin bütün şartlarını ve koşullarını okuma zahmetine katlanır.
- Few people take the trouble to read all the terms and conditions of a contract before signing it.
Kullanım koşulları haber verilmeksizin değiştirilebilir.
- Terms of use may be changed without notice.
Onların komşularıyla arası iyi.
- They're on good terms with their neighbors.
Tom'un Mary ile arası iyidir.
- Tom is on good terms with Mary.
Bu teknik terimler Yunancadan türetilmiştir
- These technical terms are derived from Greek.
Genel terimler kullanacağım.
- I will use general terms.
Fiyatı düşürürsen şartları kabul ederim.
- I'll agree to the terms if you lower the price.
... And in terms of piano, piano's funny. ...
... a bit away from the computer in terms of the actual ...