Hiç kimse bu konu hakkında konuşmak istemedi.
- No one wanted to talk about it.
Grup, yaklaşmakta olan parti hakkında konuşmak için bir boğa oturumu planlıyordu.
- The group was planning a bull session to talk about the upcoming party.
Kendimden bahsetmek istemiyorum.
- I don't like to talk about myself.
Tom telefonda ondan bahsetmek istemedi.
- Tom didn't want to talk about that over the phone.
Tom'un yaptığı şeyden söz etmek istiyor musun?
- Do you want to talk about what Tom did?
Talk about a smooth talker! Did you hear his TV speech?.
... So people talk about being sick, and she's like, it's OK, ...
... ERIC SCHMIDT: Let me not talk about the specifics. ...