to take notice

listen to the pronunciation of to take notice
الإنجليزية - التركية

تعريف to take notice في الإنجليزية التركية القاموس.

observe
gözlemlemek

Bu, Hamursuz bayramını gözlemlemek ve Paskalyayı kutlamak için insanların aileleri ve arkadaşlarıyla bir araya geldiği, yılın bir zamanıdır. - This is a time of year when people get together with family and friends to observe Passover and to celebrate Easter.

Amerikan siyasetini, özellikle başkanlık seçimi sırasında gözlemlemek ilginçtir. - It's interesting to observe American politics, especially during a presidential election.

observe
{f} izlemek
observe
gözlemde bulunmak
observe
uymak (kanun vb'ne)
observe
gözetmek
observe
gözlem yapmak
observe
saygı göstermek
observe
-e uymak
observe
gözlemek

Ben sadece gözlemek için buradayım. - I'm just here to observe.

Kuşları gözlemekten hoşlanırlar. - They like to observe birds.

observe
gözetlemek
to notice
fark

Tom farkına varmış gibi görünmüyordu. - Tom didn't seem to notice.

Onun hatanı farketmesi kesin. - He's bound to notice your mistake.

observe
dikkat etmek
observe
{f} söylemek
observe
{f} incelemek

Gece gökyüzünü incelemek için bir teleskop aldım. - I bought a telescope in order to observe the night sky.

observe
düşünceyi belirtmek
observe
(Nükleer Bilimler) gözlem

Bu, Hamursuz bayramını gözlemlemek ve Paskalyayı kutlamak için insanların aileleri ve arkadaşlarıyla bir araya geldiği, yılın bir zamanıdır. - This is a time of year when people get together with family and friends to observe Passover and to celebrate Easter.

Orada bir sürü yaratık çeşidi gözlemledi. - He observed many types of creatures there.

observe
ileri sürmek
observe
{f} (bayramı)
observe
söyle/uy/gözle
observe
{f} riayet etmek
take notice
farkına varmak
take notice
farketmek
take notice
dikkate almak
to notice
gözü ilişmek
الإنجليزية - الإنجليزية
to take notice

    الواصلة

    to take no·tice

    التركية النطق

    tı teyk nōtıs

    النطق

    /tə ˈtāk ˈnōtəs/ /tə ˈteɪk ˈnoʊtəs/
المفضلات