O, yıkanmak için soyundu.
- She undressed to take a bath.
Yapmak zorunda olduğun ilk şey banyo yapmaktır.
- The first thing you have to do is take a bath.
Banyo yapmak üzereydim.
- I was just about to take a bath.
Arjantin'de yüzmeye gidenler piranhalar tarafından saldırıya uğradı.
- Bathers in Argentina were attacked by piranhas.
Bu nehirde yıkanmak tehlikelidir.
- It is dangerous to bathe in this river.
Denizde yıkanmak istiyorum.
- I want to bathe in the sea.
She told the children to take a bath and wash off the mud and grime.
Shareholders took a bath when the company went bankrupt.