Karanlıkta el yordamıyla ışık anahtarını arıyordu.
- He was feeling for the light switch in the dark.
Ben karanlıkta lamba anahtarını hissettim.
- I felt for the light switch in the dark.
Benimle yer değiştirmek istemiyor musun?
- You don't want to switch places with me?
Koltukları değiştirmek ister misin?
- Would you like to switch seats?
Koltukları değiştirmek ister misiniz?
- Do you want to switch seats?
Benimle yer değiştirmek istemiyor musun?
- You don't want to switch places with me?
Genellikle bir konser öncesinde seyirciden ya telefonlarını kapatmalarını ya da sessiz moda geçmelerini isteyen bir duyuru vardır.
- Usually before a concert there is an announcement asking the audience to either turn off their phones or switch them to manner mode.
ABD neden metrik sisteme geçmiyor?
- Why doesn't the U.S. switch to the metric system?
Fabrikalar kömürden temiz bir yakıta geçmek için teşvik edilmiştir.
- Factories have been urged to switch from coal to a cleaner fuel.
Tom ana şalteri kapattı.
- Tom has turned off the master switch.
Koltukları değiştirmek ister misin?
- Would you like to switch seats?
Gelecek sefer iş değiştireceğim. Benim şu ana kadar kazandığım deneyimi kullanmama izin verecek işe ihtiyacım var.
- Next time I switch jobs, I need work that will let me make use of the experience I've gained up to now.
Bu makinenin birçok anahtar ve düğmeleri vardır.
- This machine has a lot of switches and buttons.
Benimle yer değiştirmek istemiyor musun?
- You don't want to switch places with me?
Switch the light on.
... So are we ready to switch to the overhead? ...
... Now let's switch over to his tablet and take a look. ...