Ben karanlıkta lamba anahtarını hissettim.
- I felt for the light switch in the dark.
Tom lamba anahtarını açtı.
- Tom clicked the light switch on.
Koltukları değiştirmek ister misin?
- Would you like to switch seats?
Benimle yer değiştirmek istemiyor musun?
- You don't want to switch places with me?
Neden işleri değiştirmek istiyorsun?
- Why do you want to switch jobs?
Belki biz meslekleri değiştirmeliyiz.
- Maybe we should switch jobs.
Wolfgang Almancaya geçti.
- Wolfgang switched to German.
Genellikle bir konser öncesinde seyirciden ya telefonlarını kapatmalarını ya da sessiz moda geçmelerini isteyen bir duyuru vardır.
- Usually before a concert there is an announcement asking the audience to either turn off their phones or switch them to manner mode.
Fabrikalar kömürden temiz bir yakıta geçmek için teşvik edilmiştir.
- Factories have been urged to switch from coal to a cleaner fuel.
Tom ana şalteri kapattı.
- Tom has turned off the master switch.
Tom ve Mary yer değiştirdiler.
- Tom and Mary switched places.
Gelecek sefer iş değiştireceğim. Benim şu ana kadar kazandığım deneyimi kullanmama izin verecek işe ihtiyacım var.
- Next time I switch jobs, I need work that will let me make use of the experience I've gained up to now.
Bu makinenin birçok anahtar ve düğmeleri vardır.
- This machine has a lot of switches and buttons.
Benimle yer değiştirmek istemiyor musun?
- You don't want to switch places with me?
Switch the light on.
... the cloud, but the movies look terrific on the tablet. So I would like to switch over ...
... And we're going to switch to Google Analytics to take a ...