Kötü hasat büyük gıda sıkıntısına neden oldu.
- The bad harvest caused massive food shortages.
Yurtdışı gıda ihracatları tarım dayanaklarından biridir.
- Overseas food exports are one of the mainstays of agribusiness.
Yiyecekler ve battaniyeler mültecilere verildi.
- Food and blankets were given to the refugees.
Mağdur kimselerin yiyecek ve giyecek ihtiyaçlarını karşılamalıyız.
- We must provide food and clothes for the victims.
Balık insanlar için önemli bir besin kaynağıdır.
- Fish is an important food source for people.
Besinin kolay sindirebilmesi için iyi çiğnenmesi gerekir.
- Food must be chewed well to be digested properly.
Yemek henüz hazır değil.
- The food's not ready yet.
Japon yemeklerini sever misin?
- Do you like Japanese food?
İtalyan yemeği lezzetliydi.
- The Italian food was delicious.
Yemek henüz hazır değil.
- The food's not ready yet.
Bir süre kızartılmış yiyeceklerden kaçının.
- Avoid fried foods for a while.
Yiyeceklerinizi iyi çiğnemelisiniz.
- You should chew your food well.
Soja proteinlerle dolu hayvanlar için bir gıda maddesidir.
- Soja is a food for animals that's full of proteins.