to supply with an incumbent; as, to fill an office or a vacancy

listen to the pronunciation of to supply with an incumbent; as, to fill an office or a vacancy
الإنجليزية - التركية

تعريف to supply with an incumbent; as, to fill an office or a vacancy في الإنجليزية التركية القاموس.

fill
doldurmak

Bu çukuru bir şeyle doldurmak zorundayız. - We've got to fill this hole with something.

Tom bu formları doldurmak zorunda. - Tom has to fill out these forms.

fill
{i} dolduracak miktar
fill
yayılmak
fill
bürümek
fill
(Havacılık) atkı
fill
karşılamak
fill
yapmak
fill
doyurmak
fill
kaplamak
fill
{f} doldur

Kavanozları suyla doldur. - Fill the jars with water.

Bu sicil kartını doldurun lütfen. - Fill out this registration card, please.

fill
icra etmek
fill
istiap haddi
fill
ek
fill
{f} şişmek
fill
(isim) dolduracak miktar, dolusu, doyma, doyumluk
fill
(fiil) doldurmak, şişirmek, doyurmak, dolgu yapmak, dolmak, şişmek
fill
{f} dolmak
fill
hazırlamak dolumluk
الإنجليزية - الإنجليزية
fill
to supply with an incumbent; as, to fill an office or a vacancy
المفضلات