Hükümet programa katılan firmalara faizsiz kredi sağlayacak.
- The government will provide interest-free loans to firms that participate in the program.
O, yolcuya yiyecek ve giyecek sağladı.
- She provided the traveler with food and clothing.
O ihtiyaçlarını karşılamak için bir karıya ve iki küçük çocuğa sahiptir.
- He has a wife and two young children to provide for.
O, ailesinin ihtiyaçlarını karşılamak için gece gündüz çalışır.
- He works day and night to provide for his family.
Kolonlar sağlam bir temel sağlamaktadır.
- Columns provide a solid foundation.
Televizyon bilgi sağlamak için çok önemli bir araçtır.
- Television is a very important medium through which to provide information.