to suddenly take a mode of transportation that one does not drive oneself

listen to the pronunciation of to suddenly take a mode of transportation that one does not drive oneself
الإنجليزية - التركية

تعريف to suddenly take a mode of transportation that one does not drive oneself في الإنجليزية التركية القاموس.

hop
sekmek
hop
sıçramak
hop
hoplamak
hop
tek bacak üstünde zıplamak
hop
şerbetçiotu
hop
{i} sekme
hop
(isim) sıçrama, zıplama, sekme, atlama, oynama, dans, uçuş, şerbetçiotu, bira katkı maddesi, bira, uyuşturucu
hop
{f} şerbetçiotu yetiştirmek
hop
{i} bira katkı maddesi
hop
sıçra

Sami yataktan sıçradı. - Sami hopped from the bed.

hop
{f} atlamak
hop
uçak yolculuğu
hop
şerbetçiotu/zıplama
hop
{i} atlama
hop
{i} uçuş

Umarım uçuşunuzu kaçırmazsın. - I hope you don't miss your flight.

Umarım onlar diğerleri gibi uçuşumu geciktirmezler. - Hopefully they don't delay my flight like the others.

hop
{i} sekme, sıçrama
hop
zıpla

Kül rengi bir tavşan ortaya çıktı ve ben yaklaşır yaklaşmaz zıplayıp tekrar ormana doğru koştu. - An ash-colored rabbit appeared and as soon as I drew near, it hopped and ran into the woods again.

Leyla arabada zıpladı. - Layla hopped in the car.

hop
{i} k.dili. uçuş, uçak seferi
الإنجليزية - الإنجليزية
hop

I hopped a plane over here as soon as I heard the news.

to suddenly take a mode of transportation that one does not drive oneself

    الواصلة

    to sud·den·ly take a mode of trans·por·ta·tion that one does not drive one·self

    التركية النطق

    tı sʌdınli teyk ı mōd ıv tränspırteyşın dhıt hwʌn dîz nät drayv wʌnself

    النطق

    /tə ˈsədənlē ˈtāk ə ˈmōd əv ˌtranspərˈtāsʜən ᴛʜət ˈhwən dəz ˈnät ˈdrīv ˌwənˈself/ /tə ˈsʌdənliː ˈteɪk ə ˈmoʊd əv ˌtrænspɜrˈteɪʃən ðət ˈhwʌn dɪz ˈnɑːt ˈdraɪv ˌwʌnˈsɛlf/
المفضلات