Dilleri incelemek inanılmazdır.
- Studying languages is incredible.
Biz Japon tarihini incelemek için müzeye gittik.
- We went to the museum to study Japanese history.
Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemeliyim.
- Before going to study in Paris, I must brush up on my French.
Yarın on saat çalışmak zorunda kalacağım.
- I'll have to study ten hours tomorrow.
Dışarıdaki gürültü sinirime dokunduğu için canım çalışmak istemedi.
- I didn't feel like studying because the noise outside was getting on my nerves.
Yarın on saat çalışmak zorunda kalacağım.
- I'll have to study ten hours tomorrow.
Tom bütün hayatını köpek balıklarını araştırmaya adadı.
- Tom devoted his whole life to studying sharks.
Bir araştırmaya göre her yıl 53.000 Amerikalı pasif içicilik sonucu ölüyor.
- A study reports that 53,000 Americans die each year as a result of secondhand smoke.
Erkek kardeşim hukuk öğrenimi için Amerika'ya gitti.
- My brother went to the United States to study law.
Cambridge Üniversitesi'nde öğrenim zorluğu çok yüksek olmasına rağmen, çok sayıda öğrencinin hâlâ dışarı çıkmak ve eğlenmek için zamanı var.
- Although the pressure of studying at the University of Cambridge is very high, many students still have time to go out and have fun.
Profesör Kay kırk yıldır böcekleri araştırmaktadır.
- Professor Kay has been studying insects for forty years.
Bilimin gerçek tanımı, dünyanın güzelliğini araştırmaktır.
- The real definition of science is that it's the study of the beauty of the world.
Öğrenmek için her gün okula gider.
- He goes to school to study every day.
Çince öğrenmek çok zor gibi görünse de, düşündüğünüz kadar zor değil.
- Although it seems very difficult to study Chinese, it's not as hard as you think.
Yazar çalışma odasında kendini öldürdü.
- The author killed himself in his study.
Onun çalışma odası parka bakıyor.
- His study faces the park.
Tom Fransızca öğrenme isteğini kaybetti.
- Tom has lost interest in studying French.
O, müzik öğrenmek için İtalya'ya gitti.
- He went to Italy in order to study music.
Neden yurtdışında öğrenim görmek istiyorsunuz?
- Why do you want to study abroad?
Hayalim, Paris'te Fransızca öğrenim görmektir.
- My dream is to study French in Paris.
Diğer galaksilerde hayat olsa bile, insanın onları incelemek için ışık hızında seyahat etmesi imkansızdır.
- Even if there is life in other galaxies, it is impossible for man to travel at the speed of light to study them.
Bir portre yapmaya hazırlanırken, arkadaşlarım konuyu yakından incelemek için bir sürü fotoğraf çeker.
- In preparation for painting a portrait, my friend takes many photographs in order to study the subject closely.
Biz aynı sınıfta İngilizce öğrenimi görmekteyiz.
- We study English in the same class.
Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemek zorundayım.
- Before going to study in Paris, I have to brush up on my French.
Ama sonra o Londra'da dilleri çalışan bir öğrenci olan Jane Wilde'a aşık oldu.
- But then he fell in love with Jane Wilde, a student studying languages in London.
On aydır Çin'de okumaktayım.
- I've been studying in China for ten months.
Yurtdışında okumaya karar verdim.
- I decided to go abroad to study.
Çalışma yapmak için çok yorgunum.
- I'm too tired to do study.
On aydır Çin'de okumaktayım.
- I've been studying in China for ten months.
Neden yurtdışında okumak istiyorsunuz?
- Why do you want to study abroad?
Diğer galaksilerde hayat olsa bile, insanın onları incelemek için ışık hızında seyahat etmesi imkansızdır.
- Even if there is life in other galaxies, it is impossible for man to travel at the speed of light to study them.
Yıldızları incelemek için bir gözlemevi yaptı.
- He built an observatory to study the stars.
Kütüphanede çalışmayı denemek isteyebilirsin.
- You might want to try studying in the library.
Biraz daha çok çalışmayı denemeni tavsiye ediyorum.
- I recommend you try studying a bit harder.
Öğretmenin konuşması, Mary'nin daha sıkı çalışması için gayrete getirir.
- The teacher's talk stimulates Mary to study harder.
Biologists study living things.
I need to study my biology notes.
The study of languages is fascinating.
Thenne the kyng sat in a study and bad his men fetche his hors as faste as euer they myghte.
I study medicine at the university.
He studied the map in preparation for the hike.
I made a careful study of his sister.
My study was to avoid disturbing her.
... you study English, you study literature, you study music, you study art. If you think ...
... locked in this little study with my computer. But you've always been a writer first. It's ...