Tartışma sonunda halledildi.
- The dispute was finally settled.
O tartışma bir zamanlar karara bağlandı ve herkes için.
- That dispute has been settled once and for all.
İki ülke bu ihtilaf üzerine politik bir anlaşmaya vardı.
- The two countries came to a political settlement over this dispute.
Leyla bir tedarikçiyle olan acı bir hukuki ihtilaf sonrasında şirketini kaybetti.
- Layla lost her company after a bitter legal dispute with a supplier.
Endüstriyel anlaşmazlıklar hala bir sorundur.
- Industrial disputes are still a problem.
Yasa tasarımız hakkında bir anlaşmazlık vardı.
- There was a dispute about our bill.