to strike the ball in a particular manner

listen to the pronunciation of to strike the ball in a particular manner
الإنجليزية - التركية

تعريف to strike the ball in a particular manner في الإنجليزية التركية القاموس.

pull
{i} çekme

Tom'un tetiği çekmek için cesareti yoktu. - Tom didn't have the courage to pull the trigger.

Tom tetiği çekmek için kendini ikna edemedi. - Tom couldn't bring himself to pull the trigger.

pull
{i} çekicilik
pull
çekiştirmek
pull
çek

O, oğlunun kulağını çekti. - He pulled his son by the ear.

Yağmur yağarsa ve toprak nemli olursa, otları çekmek daha kolay olur. - When rain's fallen and the soil is moist, it becomes easier to pull out weeds.

pull
kısa sandal gezintisi
pull
iltimas
pull
etki

Otobüs şoförü, Tom'un bilet ücreti için elli dolar uzatmasından etkilenmedi. - The bus driver was not impressed when Tom pulled out a $50 note to pay his fare.

pull
yolmak
strike the ball
top grev
pull
zorlu tırmanış
pull
(Tekstil) prova baskı, deneme baskısı
pull
{f} kenara çekmek (araba)
pull
{i} arka çıkma
pull
{i} nüfuzlu olma
pull
{f} nefes çekmek
pull
{f} içmek
pull
{i} kürek çekme
pull
(fiil) çekmek, asılmak, yolmak, içmek, nefes çekmek, kürek çekmek, çevirmek (iş), gelmek, girmek, kenara çekmek (araba), kenara parketmek, kalkmak (araba), hareket etmek
pull
{i} asılma
pull
{f} çevirmek (iş)
الإنجليزية - الإنجليزية
pull
to strike the ball in a particular manner

    الواصلة

    to strike the Ball in a par·ti·cu·lar man·ner

    التركية النطق

    tı strayk dhi bôl în ı pırtîkyılır mänır

    النطق

    /tə ˈstrīk ᴛʜē ˈbôl ən ə pərˈtəkyələr ˈmanər/ /tə ˈstraɪk ðiː ˈbɔːl ɪn ə pɜrˈtɪkjəlɜr ˈmænɜr/
المفضلات