O, öğretmenlik kadrosundadır.
- She is on the teaching staff.
Bill yazı işleri kadrosunda.
- Bill is on the editorial staff.
Yaşlı adam personeline dayandı.
- The old man leaned on his staff.
Personel eve gittikten sonra yangın patlak verdi.
- The fire broke out after the staff went home.
Şöhretler gelip geçici. Sadakatler değişken. Yönetim ekipleri gittikçe elemanlarından daha kopuk.
- Reputations are volatile. Loyalties are fickle. Management teams are increasingly disconnected from their staff.
Tom yılın çoğunu Mary'nin Senato kampanyasında bir eleman olarak çalışarak geçirdi.
- Tom spent much of the year working as a staffer on Mary's Senate campaign.
Ofis çalışanları problemi çözmek için hızlı ve etkili çalıştılar.
- The office staff worked quickly and efficiently to resolve the problem.
... staff in the town and the prefectures. ...
... be men. And I ' and I went to my staff, and I said, ...