الإنجليزية - التركية
تعريف to squeeze close, embrace, reduce في الإنجليزية التركية القاموس.
- compress
- {f} sıkıştırmak
Bir balya makinesi samanı balyalara sıkıştırmak için kullanılır.
-A baler is used to compress hay into bales.
- compress
- {f} bastırmak
- compress
- (Havacılık) sıkıştırmak sıkmak
- compress
- basınçlı
- compress
- (Bilgisayar) sıkıştırılmış
Onu bana sıkıştırılmış dosya olarak gönder.
-Send it to me as a compressed file.
- compress
- sıkıştır
O, şu ana kadar karşılaştığım bir adamın en küçük fikirlerine birçok kelimeyi sıkıştırabilir.
-He can compress the most words into the smallest ideas of any man I ever met.
Plastik şişeler sıkıştırılabilir ve geri dönüştürülebilir.
-Plastic bottles are compressible and recyclable.
- compress
- bir kaç sözcükle anlatmak
- compress
- özetlemek
- compress
- basmak
- compress
- sıkıştır,v.sıkıştır: n.sıkıştırma
- compress
- {i} kompres
- compress
- compressible sıkıştırılabilir
- compress
- (Tıp) Kompres, yara veya şiş ve iltihapların tedavisinde kullanılan yumuşak ve ekseriyetle ıslak bez
- compress
- b balyalarını sıkıştıran makina
- compress
- (fiil) kompres yapmak, bastırmak, sıkıştırmak, özetlemek, kısaltmak
- compress
- {f} kompres yapmak
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف to squeeze close, embrace, reduce في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- {v} compress
to squeeze close, embrace, reduce
الواصلة
to squeeze close, embrace, re·duceالنطق
Resimler
المفضلات