Singapur'da yere tükürmek bir suçtur.
- In Singapore, it is a crime to spit on the ground.
Bir yüzyıl önce, tükürük hokkaları hala kullanılıyordu.
- A century ago, spittoons were still used.
Şişman olmasına rağmen güzeldi.
- In spite of being fat, she was pretty.
Senin ayakkabılarına tükürmedim.
- I didn't spit on your shoes.
Onun tükürme şekline katlanamam.
- I can't put up with the way he spits.
Bir beyefendi sokakta tükürmez.
- A gentleman would not spit on the street.
Eğer tadı kötüyse, onu tükür.
- If it tastes bad, spit it out.
Dil zorluğuna rağmen biz kısa sürede arkadaş olduk.
- In spite of the language difficulty, we soon became friends.
Diyetime rağmen, bir dilim çikolatalı kek almaktan kendimi alamadım.
- In spite of my diet, I couldn't help taking a slice of chocolate cake.
A group of black guys were spitting rhymes in the corner, slapping hands and egging one another on.
'Gentleman? You? he spat.
The teacher told her to spit out her bubble gum.