Tom'un şifresini tahmin etmek kolaydı.
- Tom's password was easy to guess.
Cevabı tahmin etmek gerçekten zor değil.
- It really isn't hard to guess the answer.
Bana ne olduğunu tahmin etsene!
- Guess what happened to me.
Tahminin oldukça yanlış.
- Your guess is quite wrong.
Sanırım bunu düşünmek zorunda kalacağım.
- I guess I'll have to think it over.
O öğretmenin sınavının kritik noktaları emin olarak tahmin ettin.
- You sure guessed the critical points of that teacher's exam.
Tom ve Mary'nin birbirlerine âşık olacaklarını asla tahmin etmezdim.
- I would never have guessed that Tom and Mary would fall in love with each other.
Burada bir şömine vardı fakat sanırım o yıkıldı.
- There used to be a fireplace here but I guess it's been torn down.
Sanırım şimdi gitmeliyim.
- I guess we should go now.
Galiba ben de seni özlüyorum.
- I guess I miss you too.
Galiba herkes Mary'ye aşık olduğumu düşünüyor.
- I guess everybody thinks that I'm in love with Mary.
He who guesses the riddle shall have the ring.