to solve a mathematical problem

listen to the pronunciation of to solve a mathematical problem
الإنجليزية - التركية

تعريف to solve a mathematical problem في الإنجليزية التركية القاموس.

figure
{i} rakam

Rakamlar 230'a varıyor. - The figures add up to 230.

O, rakamları topladı. - He added up the figures.

figure
{i} figür

Uzaktan bakıldığında, kaya, çömelen bir insan figürüne benziyor. - Seen at a distance, the rock looks like a squatting human figure.

O orantılı bir figüre sahiptir. - She has a well-proportioned figure.

figure
{f} yer al
figure
{i} desen
figure
sima
figure
(Biyokimya) çizit
figure
{i} insan tasviri
figure
önemli kişi
figure
endam

Kate iyi bir endama sahip. - Kate has a good figure.

figure
tavır
figure
değer

Tom bunun denemeye değer olduğunu düşündü. - Tom figured it was worth a try.

figure
suret

Ben uzaktan yaklaşan bir suret gördüm. - I saw a figure approaching in the distance.

figure
(fiil) şekillendirmek, resmetmek, tasvir etmek, desenlemek, süslemek, düşünmek, yeralmak, rol oynamak, anlamı olmak, ifade etmek
figure
beden yapısı
figure
{f} tasvir etmek
figure
saymak
figure
rakamlı
figure
{i} boy bos, endam
الإنجليزية - الإنجليزية
figure
to solve a mathematical problem

    الواصلة

    to solve a math·e·ma·ti·cal prob·lem

    التركية النطق

    tı sälv ı mäthımätîkıl präblım

    النطق

    /tə ˈsälv ə ˌmaᴛʜəˈmatəkəl ˈpräbləm/ /tə ˈsɑːlv ə ˌmæθəˈmætɪkəl ˈprɑːbləm/
المفضلات